Küçükken en sevdiğiniz oyuncak neydi?
Bu sorunun heralde binlerce cevabı vardır,ama kabul ediyorum benim için Atari bambaşkaydı.
(Evet evet tahmin edebileceğiniz gibi çokta uzun zaman olmadı ergenlikten çıkalı :p )
Hatırlıyorum da bütün arkadaşlar toplanıp sabaha kadar ne kadar oyun varsa çevirip çevirip baştan oynardık sanki çok çeşit varmış gibi topu topu 3-5 tane..
Süper mario , galaga, Yie Ar Kung Fu, Jackal...
O zaman en gelişmiş oyuncak bu tabi, kimin evinde Atari varsa hemen onu zengin bellerdik :))
Atarisi olan çocuklar her ortamda kendine çevre edinirdi,ozamandan başlamış çıkar ilişkisi...Öyleki , herkes harçlıkları ile aldığı zenci kadın resimli sakızları,kremalı gofretleri,para çikolataları hep onlarla paylaşırdı :))
Hani Türk filmlerin de parası olmayan çocuklar hor görülen olurduya sahiden gerçek hayatta da öyleydi.
Gel zamannn git zaman teknoloji ilerledi Atari'nin yerini binlerce gelişmiş makina aldı,artık sadece çocuklar değil yetişkinler bile oyunların muptelası oldu.Wii gecelerini bilirsiniz; cipsler alınır, içkiler açılır ve gece başlar ta ki gün ağarana kadar.İnsan böyle eğlenceli geceleri abur cuburla şenlendirmeyi pek sever nedense.
Pazarlamacılar ve reklam verenler de bunu keşfetmiş olmalıki oyun platfomlarını artık ürün yerleştirme mecrası olarak kullanmaya başlayacakmış.(Gamevertising)
Şimdilik sosyal medyada ki oyun platformlarında bunu görmemiz an meselesi ama neden gelcekte de wii ya da ps3 oyunlarının içinde de görmeyelim ki...
Burada ki amaç markanın eğlenceli bir şekil de insanlara pazarlanması ise fikir tek kelimeyle harika!
Msjın hem işitsel hem de görsel olarak kullanıcıya verilmesi hatırlatma oranını yükseltecektir.
İnsanların oyun oynarken yiyecek bir şeylere ihtiyaç duyuyor olması ve eğlencesini pekiştirdiğine inanması en çokta fast food markalarının işine yarayacak gibi görünüyor.